ASTROLOJİDE BURÇLARA FARKLI BİR YAKLAŞIM

Değerli Astroloji Severler,

Antik çağlarda Apollon’a adanan Delphi Tapınağı girişinde ‘’ İnsan Kendini Tanı’’ yazardı. Çünkü kişinin kendinini tanıması haddini, nefsini ve rabbini bilmesi için tek yoldu. Yol ise tuzaklarla dolu, dolambaçlıydı.

Astroloji, bu tanıma ve anlamlandırmaya 12 farklı bilinç ile çok güçlü bir ışık tutmaktadır.  Bu yazımda sizlere, her bir burcun harekete geçmesine engel olan korku ve endişelerini inceleyerek ışık tutacağım.

İlk olarak Zodyak’ın öncüsü Koç Burcu ile başlamak gerekirse; Koç, bireyselliğin kulvarında kulaç atmaktan en çok hoşlanan burçtur. İlktir, ataktır, korkusuzdur ve doğumu simgeler. Onun için meydan okuduğu ölüm ( ona yenik düşmesi olasılığından ) ve başkalarının gücü hep uzak durulası bir konudur. Koç, ölüm ve yaşamın birlikte devindiğini hatırladığında anın keyfini çıkaracaktır.

Sabitlerin en sabiti Boğalar için risk almak, uzak ve bilinmeze yelken açmaktansa evde oturup bakla yemek daha evladır. Oysa bu korkusunun üzerine giderek pencereden bakmakla kalmaz, dışarının dokusuna karışırlar.

Hareketli, değişken doğası ile İkizler için kısıtlayıcı, sınırlar koyan ve onları olgunlaşmaya çağıran her hamle arkaya bakılmadan kaçınılması gereken bir durumdur. Oysa gençken tecrübe edinmenin kıymetini fark ettiklerinde yıllara meydan okuyabileceklerdir.

Kendi kabuğunda yaşamayı seven Yengeçler için akılcı yaklaşımlar, özgürlük, bireysellik endişe verici durumlardır. Bir efe gibi zeybeği tek başına oynama cesareti göstermeleri, halaya eklemlenmenin verdiği arada kaybolma duygusunun önüne geçtiğinde hayatlarının sınavını vereceklerdir.

Güçlü ve yenilmez Aslanlar açısından gücünü yitirme, başkalarının yanında küçük düşme, eleştirilme endişesi vardır. Alttan alma, fedakarlık yapma, alçak gönüllü olma konusunda kendisine açılan deneyim alanlarına avını yakalar gibi istekle atıldığında krallığın bir sıfattan öte olmadığını anlayacaktır.

Detaycı, titiz Başaklar açısından uzun hesaplar yapmadan, gözünü karartarak adım atmak fikri bile korku doludur. Cesaret ile öne atılması için hayat bin bir türlü oyunla çıkar karşısına.  Bu oyunların sahnesinde az laf çok iş diyerek göğüslediği önderlik yeni bir ben yaratacaktır.

Adaletin şaşmaz Terazileri için, sürekli aradıkları iş birliği ve başkalarının hem maddi hem de manevi desteğini bulamama ya da kaybetme korku kaynağıdır. Oysa somut adımlarla tek başına sahip olabilmeyi deneyimleme korkularının yersiz olduğunu görüp, rahatlatacaktır onları.

Sanki hiç korkusu, endişesi olmaz ama herkes ondan çekinir sandığımız Akrepler için kendini ortaya koymak, sözsel ifade başlı başına bir kaygı unsurudur. Kendilerini ifade ettikleri zaman Dünya’nın sonunun gelmediğini görmeleri kuyruklarındaki zehiri hep orada tutacaktır.

Uzağa, daha uzağa gitmek, görmek için yaratılmış Yay Burçları için aile kurmak, bir yere ait olmak orada adeta kök salmak fikri bile zordur. Yaylar her ikisini bir potada erittikleri zaman kaos ve kargaşanın sadece korkudan kaynaklandığını göreceklerdir.

Zorlu patikaların inatçı Oğlakları ise kalabalıklarda odak noktası olmaktan korkusu nedeni ile hoşlanmayacaktır. Belki, hayatı hafiften almaya başladığında, gerekirse bir çocuk sevincini duyumsamaya ne kadar ihtiyacı olduğunu fark ettiğinde çok daha kolay akıp giden hayatın sevincini duyumsayabileceklerdir.

Şirazesi akıldan yana kayan Kovalar için, titiz ve detay gerektiren her iş yeni bir endişe doğurur. Kovalar, ruh-zihin ve beden bütünlüğünü günlük bir egzersiz gibi düzenli olarak yaşamlarına geçirdikleri zaman hayatta gri renginde var olduğunu kabul edeceklerdir.

Şiir dizelerinde evrenselliği arayan Balıklar için sınır koymak, bütünden ayrı kalmak yabancı olduğu ve endişelendiği alanlardır. İlişkilerinde dengeyi bulmak ve korumak hem kaygılarının üzerine gitmelerine hem de akışta kalmalarına yol açacaktır.