Değişmek ve
dönüşmek için önemli bir yol ayrımında Yengeç Yeni Ayı’nı yaşayacağız.
Belki bu yazıyı
okuyacak kaç kişi, daha ne değişimi diye düşünmüş olabilir. Çünkü, bir süredir
hemen herkes ve hemen her değerlendirme ve ön görüm yazısı dönüp dolaşıp aynı
dönemeçte buluşuyor birbiri ile. Değişim dönemeci’nde.
Yol tıkanmış,
geçiş durmuş, kornaya umutsuzca basanlar, bu durumu bilindik bir öfke ile
kabullenenler, beklemeyi fırsata çevirmeye çabalayanlar hep bir aradayız.
Yeni ayın yeni
başlangıçlara işaret etmesi ile bu Yengeç Yeni Ayının Güneş ile Sirius
kavuşumunun arifesinde olması, başlangıçların çapını büyütüyor. Bu arada Plüto,
tüm heybeti ile ayda iki kez anca bir araya gelebilen Ay ve Güneş’e karşıdan
hadlerini bildirmeye niyetli. Hem bayram tatilinin uzaması hem de ülkemizin
yaşadığı ardı arkası kesilmeyen gergin günlerin ve bunların ne yazık ki devam
edeceğinden dolayı herkesin ruh haline uygun bir evi buluşma sahnesi yapmış
Güneş ve Ay.
Bu sahnede
vurgulu bir Yengeç ağırlığı, su elementini haritanın açık ara birincisi haline
getiriyor. Bu durumda sudan gelebilecek olan tehlikelere karşı dikkatli
olmamızı ve bu durumu öncelikle içimizde sonrasında ulaşabildiğimiz her yürekte
dengeleme niyetinde olmalı. Karamsar, denge arayışında, ne yapacağını bilemeyen
bir ruh halinde olabiliriz. Gerek kişisel gerekse de ülke genelinde bir türlü
yenemediğimiz makus talihimiz derinden sızlatacak içimizi. Ancak, disiplin ve
detaycı çalışmaya doğru yönümüzü gösteren pusulayı görmezden gelebiliriz. Sıcak
bir yandan, ‘n’olacak bu memleketin hali?’ diğer yandan…
‘Gök
gürlemeyince yer gülmez’ yazan kalemin direngen ve umutlu sesi olsun içimizdeki
çocuğun sesi. İyiye, doğruya ve güzele dair içsel yolculuğumuza çıkarken kaç
yüreği kendi yolunda yolcu kılabildiğimizin yarışı olsun tek rekabetimiz.
Kaderin değişimi,
niyetin gücü ölçüsündedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder