Bu yazı seçimin Kopenhag Kriterlerine uygun, eşit ve adil
bir şartta yapılması ve sonucununda aynı şartta değerlendirilmesi çerçevesinde
kaleme alınmıştır. Trafoya kedinin girmesi, bir yerlerde birşeylerin patlaması,
mühürsüz kağıdın kabulü ve nihayetinde atı alanın Üsküdar ı geçmesi gibi geçmiş
seçimlerde birebir yaşadığımız her türlü durumun dışındadır.
Seçim kararının Cumhurbaşkanı
tarafından açıklandığı anın değerlendirilmesidir.
Seçim
Seçmen iradesi
İktidar
Muhalefet
Seçmen gibi kavramlar
astrolojik göstergelerini burç, ev, açı, sabian sembolleri ve asaletler
yönünden değerlendirilmiştir.
Tüm bu olguları dikkate
aldığım zaman,
Mevcut iktidar SATÜRN ile
temsil edilmekte, Balık Burcunun 0 derecesinde yer almaktadır. Ay ile geniş bir
tolerans içinde dahi olsa olumlu bir açısı vardır. An haritasında, halk
belirsizliğe karşı netleşen tarihten dolayı zihninde durumu netleştirmiştir.
Sabian sembolü KALABALIK BİR
PAZAR yeri olan iktidar cenahında elindekini parlatmak, pazarlamak, tezgaha
çıkarmak, satmak için en usta cümleleri bulma, müşteriyi cezbetme ve buraya
toplama arzusunu da gösterir. Dikkat edilecek noktalar, pazarın doğası gereği
pazarcı çığırtkandır. Hem dil olarak hem de kalite açısından satış yapılan
alanları değerlendirdiğimizde ucuz kelimesi hemen aklımıza gelir. Demek ki,
burada biraz ucuz – ikizlere takke diye
çamaşırlarını pazarlayan satıcılarını
anımsayın. Basit, aşağılayıcı, amiyane bir dil ama ikna edici olduğunu da kabul
etmek lazım.
Cumhurbaşkanının göstergesi
olan GÜNEŞ ise AKŞAM YEMEĞİ İÇİN HAZIRLANMIŞ BİR MASA sembolünde. Sizin de
nefesinizi kesti mi bilmiyorum. Bu masa bir balkon konuşması için hazırlanmış
olabilir mi diye düşünmüyor değil insan. Bu sembolü açıkçası epey düşündüm.
Masadaki yemek deyince sanki bir kalabalık geldi gözümün önüne. İktidar kalabalık bir Pazar yerinden topladığını
akşam yemeğinde yemek üzere hazırlık yapıyor. Belki bu hazırlık akşam yemeğini ve bundan
sonraki tüm öğünleri yurt dışında yemek için belki de artık bir 5 yıl daha
aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yemek için.
Peki bizi nasıl anlatıyor
semboller derseniz … DEVAM EDELİM……
Efendim, biz seçmenleri Ay
ile anlama gayretindeyiz. Ay ise KELEBELİĞİN SOL TARAFINDAKİ ÜÇÜNCÜ KANAT
sembolünde. Ah, halkım… Sofrada kurtlara yem olan kuzudan bile narin, kararsız,
huzursuz, dengesiz halkımız. Bu metaforun aydınlık yanından baktığımda,
kozasındaki tırtılın kelebeğe dönüşümü olarak görebilirim. Bu, her koşulda
değişmenin dönüşmenin sembolüdür. Üstelik farklılıklarımızla birlikte yaşamaya
dair – üç kanatlı kelebek- bir anlam çalıştırır.
Muhalefeti 4. Evden
değerlendiririz. Buranın yöneticisi Venüs olup bulunduğu sabian SEMBOLÜ PASTEL RENKLERDE BİR KİŞİ AĞIR, DEĞERLİ AMA ÜSTÜ ÖRTÜLÜ BİR
YÜK TAŞIYOR. İşte geldik dostlar, zurnanın son deliğine…İlk tespit ettiğim zaman
omuzlarımda ağrı hissettim. Şeffaf bir süreç yönetileceğini pastel renklerinden
anlıyoruz. Bu renkler halkın kelebeğin sol tarafındaki üçüncü kanat sembolüne
de uyumlu. Bir yük taşıyorlar zira bıçak sırtı bir zeminde meydan muharebesi
gibi bu iş. Değerli yük, kitlesinin beklentisi olabilir yükün ağırları her
rengi bünyelerinde barındırmanın zorlu görevi olabilir. Çiğnenmemiş bir yolda
yürümek zordur, bu denli geniş perspektifin dengesini tutturmak benzer zorluğu
ama yeni, aydınlatıcı ve aniden zihinde beliren çözüm önerileri ile dinamizmi
de beraberinde getirir.
SONUÇ OLARAK
Karar anının
seçimsel sembolleri çok anlamlı ve sürecin çok çetin geçeceğininde habercisi. İrademizi, gücümüzü, yenme, öne geçme
dürtümüzü anlatan Marstır. Mars, gelecek hayalleri ve ümitleri ile ilgili alana
yerleşmiş. Aynı zamanda yeni kurulacak parlamento için bir mücadele
gerekliliğini de anlatıyor. Sonucu bu
yerleşimin denk geldiği sembol KAYGISIZ ÇOCUKLAR PATEN KAYIYOR anlatabilir pekala.
Zira, kırılgan bir buz üzerinde her adımı hesaplı ve dikkatli atmak gerektiğine
dikkat çeker bu sembol. Aynı zamanda tüm zorluklara rağmen moral motivasyonun
yüksek olacağını, çocuklar gibi neşenin bir yerlerde hep var olacağını da
anlatıyor bu cümle.
Bu süreç,
içinde sayısız yeni deneyimleri eskinin resmine ekleyerek edinmenin mümkün
kılındığı, her şeye rağmen güçlüğün içindeki kolaylığı da beraberinde getirdiği
bir süreç. O zaman geriye kalan Nazım Hikmet in de dediği gibi
yeter ki karamasın sol memenin altındaki
cevahir.
Ümit, cesaret
ve çocuksu neşe ile….