Diriliş Tanrıçası Eris
Gerçeklerin ve dışlanmışların savaşçı tanrıçası .
5D Eris yıl boyu uyandırma ve diriltme görevini sürdürecek. Eris, ezilenleri, ayrı görülenleri, dışlananları, “bizim gibi değil” dediğimiz insanları ve durumları temsil edecek. Onları zihnimizin arkasında bir yerde “rahatsızlık veren diğerleri” olarak tanımlarız. Ve herkes bir diğeri için azınlık değil midir? Yabancı. Tanımadık. Tuhaf belki. Bu dönüşüm tanrıçası eski düşünce, inanç ve beklenti kalıplarını alt üst etmeye hazır. Hiç de incelemiş olmadığımız, olduğu gibi kabul ettiğimiz “biz bunu burada böyle yaparız” kodlamalarını, faydadan çok zararı olan, ayrıştıran gelenekleri yerle bir edip, bir de üzerinde zıplayabilir. Çünkü bu Eris!
Ve biz de kontrolümüzün dışında gelişen radikal değişime karşı koyma dürtüsüyle yaklaşırsak, oldukça sarsıntılı bir yıl yaşayabiliriz. Fakat çeşitli denemeler sonunda en nihayet teslimiyete geçip yeniyi incelemeye başladığımızda çok daha büyük bir birliktelik bilincine doğru gelişmemiz, hayat amaçlarımıza doğrudan erişimimiz mümkündür.
Eris için internette bir tarama yaptığınızda fitne ve fesat tanrıçası, savaş tanrıçası gibi bir sürü yakıştırma görürüsünüz. Bu beni gülümsetir, nasıl da gerçeklerden korkuyoruz! Güçlü dişiyi dışlıyoruz. Evet, Eris savaşçıdır ve bu ateş gücünü bu sene yaşayacağız. Özellikle Mars Koç`tayken. Ama bence fitne yerine “doğruyu söyleyen 9 köyden kovulur” tanrıçası demeleri çok daha uygun düşerdi! İyi haber şu ki, bu sene doğru söyleyen kovulmayacak.
O, büyük bir bozguncudur ama bunu bir amaç için yapar. Bilinçte ruhsuz, bayatlamış, bozuk, durgun ne varsa silkeler ve atılmasını ister.
3D’de bu hiç de kolay bir enerji değildir, otomatik ego tepkilerini derhal harekete geçirir. Eris’in aktivasyonu için 2000’leri beklemesinin sebebi budur. (İlgili makale burada).
Fakat günümüz 5D anlayışla yaklaşıldığında, bu enerji bizden vizyon sahibi bir aktivizm, eski sorunları bitirmenin taze yollarını bulunup uygulanmasını ve ayrıştırılmaya karşı çıkılmasını talep ediyor.
Üstüne bir de Eris’in genel zaman kavramımızı hiç olmadığı kadar hızlandıracağını düşünürsek, aldığımız her nefeste berrak niyetler taşımamız, kasten ve amaçla, oto pilotta değil, uyuşuk ve tembelce değil, gözlerimiz hayatımıza açık yaşamamız çok önemli – yoksa Eris’in elması bir şekilde hayatımızın orta yerine düşebilir.
Oğlak’taki hareketlilik ve Eris bir araya geldiğinde, görüyoruz. 2020 bizi muazzam bir değişime taşıyor, değişimin nasıl olacağını henüz söylemek için çok erken. Hangi zaman çizelgesini, hangi olasılığı seçeceğiz? İlerici düşünceyi ne zaman ve nasıl kucaklayacağız?
Bu yılın başlığı olarak John C. Maxwell’in en tepede paylaştığım sözlerinden ilham aldım:
“Kaçınılmaz Değişim, İsteğe Bağlı Gelişim”
Bu özete ikinci bölümle devam edeceğiz. Bugünlük sizleri bir başka John C. Maxwell sözüyle bırakıyorum. Bu sene bu kısacık öneri hepimiz için çok önemli olacak:
www.moralev.com sitesinden alınmıştır.